HACİM SANATÇISI Gülcan Çağan ÖZCAN
20 Ağustos Pazar 2023 14:14 0
Hacim Sanatçısı Gülcan Çağan Özcan ile yaptığımız röportajda;
“Hayatın temelinde olan o toprak, bana hep mucizevi gelmiştir. Allah’ın topraktan yarattığı o döngüde, toprağı gözümün önünde görmek istiyorum. Taş ise bana zamanda yolculuk yaptıran bir nesne, ben yontucuyum, taş bana göre duyguyu, bilgiyi, yaşadığımız ne varsa, güncelden geriye götürüyor, geriden getiriyor, geleceğe de götürüyor. Heykel demek put demek değil. Taş insanlığı özetliyor.
Pozlanmış bir Fotoğrafın çıktısının boyasını , kanvas kumaşa parmağım ile transfer ediyorum. Türkiye’de tekim. Dijitali Manuele çeviriyorum.
Eliminin izi fotoğraf sergisini, İzmir Foça’da Reha Midilli Kültür Merkezi’nde açtım. İzmir’de fotoğraf sergimde. Siz nerde büyüdünüz diye sorulduğunda ben Yeniçiftlikte köyde büyüdüm dedim. Sanata eğilim, güzele estetiğe bakış, babamın bilgiye açlığı, annemin eğitime meraklı olması bizi okumaya teşfik etti. İncir ağacının altında kitap okuyarak yazlarımı geçirirdim. Bahçede toprağı ıslatır şekillendirirdim. Yeniçiftliğe haftada iki gün sinema makinası gelirdi. Kendi sinemamızda büyüdüm. 5-6 yaşında sinemamızdaki replikleri renkleri orda gördüm, edebiyata yatkınlığım da ordan geliyor.
Sınıf öğretmeni olarak Biga’ya geldim, Sakarya okulundan emekli oldum.
Annem fırını çok severdi, kerpiç fırını yapabilmek için toprağın karışımını bilmen lazım, yüzyıllardır ayakta duran kerpiç binalar var, radyasyon olsun, salınımlar olsun, toprağın o emiciliği, kerpiç evde zararlı hiçbir şey olmaz. Ben elimi topraktan çıkaramayan birisiyim. Anne olduğum için bir elimde hamur bir elimde çamur.
Heykellerim mevcut, kaya ve taş yontusunda, elimdeki keski ile çalışmamım sonucunu taşta görüyorum.
Bir araştırmamda, bölgemizde mermer yataklarının oluğunu, okuduğum kaynakta, tarif edilen yerin Çan’da olabileceği anlaşılıyordu. Kaynaklarımızı değerlendirmemiz lazım.
Kaderci yönüm ağır basıyor. Kitabımda insanların birbirlerine olan hayatlarında nasıl özçekirdeği oluşturabildikleri anlatan hikayem var. ‘Ölmeden Önce’ bunları anlatan bir kitap. İkinci romanımı hazırlama aşamasındayım.
Heykel konusunda en çok arzu ettiğim. Bütün isteğim benden sonrakilere aktarabilme, heykel dersleri, heykel atölyesi. El bekleyen o kadar çok gencimiz var ki. Planlı Programlı sürdürülebilir çalışmalar yapılmalı.
Heykel Hacimdir, her şeyin hacim bulmuş halidir. Bakışımız benzedi benzemedi olmamalı, bakmayı bilirseniz hayatın anlamını veriyorlar.
Üzerinde 22 karakterin olduğu bir yontum var, taş yontu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde sergilendi.
Kerpicin içine hayvan tezeği, kireç, kirecin kaymağını killik deresinden beyaz, kırmızı, sarı toprak, Harca beyaz toprak, kirecin suyu, özlendikten sonra, kirecin kaymağını kullanırlar. Fırınlarda temelinde kum kullanılır, ısıyı homojen dağıtabilmek için alta kum olmazsa olmaz. Kaya Kiremitleri yatay ve dikey kullanmak arasında fark vardır. Dikey kullanımlar yıkılmasını engeller.
İnsan hayatında hırs olmaması lazım, insan elindekinin çok kıymetli olduğunu unutmaması lazım, özellikle sağlık çok önemli. Böyle düşününce birçok şeye zamanla ulaşabiliyorsunuz.
Eskilerin bir desturu vardır, kim olursan ol, önce kendine, sonra ailene, sonra vatanına, hayırlı insan ol, biz bu tembih ile büyüdük. İnsana yararlı olmayan hiçbir işte beni göremezsiniz.”
Foto Galeri
Yorum Yap
